28 Haziran 2012 Perşembe

Şimdi ki programlar...

Dün gece siyaset meydanı gözüme ilişti, ve anladım ki eski zamanlardaki konuları artık tartışan kişiler pek yok hatta yok, konuları hiç farketmiyor, din, bilim, şarkılar, türban, kürt sorunu gibi konuları tartışırken şimdi ise evlilik programları, kadın programları, kayıp kızları bulan yalçın abi, geceleri 00:00'dan sonra burç yorumcuları, bu sıralar revaşta olan benim gözümde 'dergiler' var, çok acayip programlar var, oysaki Ali Kırca yeniden öyle bir programa el atsa, gerçi baya yazarımız şairimiz öldü, şarkıcılardanda, dün baktımda Barış manço vardı , şimdi nerdeeeee öyle bi şarkıcı, öyle düşünen biri. neyse yaa

Öğretmenim canım beniiiim

Lisede bilişim öğrencisiydim, 2 sene önce. Çok iyi dostluklar kazandım ama nedense zamanla görünmez olmaya başladılar(Knight online oynıyanlar bilir, rogue isen 45levelde açılan stealth gibi yani, hem görünmez olduğu halde koşar,) ama hocalarımı asla unutmam, (geçenlerde arkadaşımla selam yollamış,was hocam) müzik hocam resim hocam ve web tasarım hocam, annem ve abim olarak görüyordum 3ünüde. Sağolsunlar onlarda çocuğu ve kardeşi gibi görüyordu, ayy canlarım benim <3, neyseki müzik hocama ne yaptıysam kızmıyordu, aklınıza ne gelirse, resim hocamda zaten bize girmiyordu (lise okıyanlar bilir, lisede sadece müzik yada resim dersi seçersiniz, ya o ya o) resimci dersimize girmezdi ama hep yanına giderdim çok severdim len, he bide tasarım hocası vardı işte :))) o fena, dersinde oyun oynardık falan, onda ana bilgisayar olduğu için rahatça ağdan bilgisayarlara girip, (oyun açıksa falan kapatırdı.) Zaten oda bizle birlikte oynuyordu oyun :) Neyseki dediğim gibi bazen pc'lere bağlanıyordu, teacher'dı sanırım programın adı, zaten senin bilgisayarına girdiğinde masaüstü siyah olur ve anlaşılırdı, bende çakalım ya hemen 'not defterini' açıp, hocaya ordan küfürler yazıyodum ahahaha ah ulen ah :D, hemen ordan silerdi namıssız :) Bana ibo değilde, iböww diyordu , ne hikmetse. Güzeldi ama tek takma isim takan hoca oydu, he bide müdür yardımcısı havuç diyordu, neymiş efendim paçalar darmış, aynı havuça benziyormuşum.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Eski sevgilime verdiğim ince ayar

Sanırım çarşamba günüydü, bornova forum mcdonaldsa girdik açtık baya, artık ben ne varsa yicem yahu, farketmezdi bana, sevgilim çok kararsızdı, 'Onu mu yesem bunu mu yesem' diye tereddütte kalmıştı, arkamızda insanlar doluştu, hadi aq karısı beğen artık seç bişeyler diye bağırıyom, ben bağırdıkça daha çok strest olup daha çok karışıyordu beyni, çok kızdım sonra işte ben ona seçtim bi menü (mc beffy) seçtim, 'Ben bilmediğim şeyi yemem aşkım!!' dedi. İstifimi bozmadan şöyle önüme doğru bakıp (dalgama yane) 'bunu yiyorsun ya amına kodumunun karısı' dedim, siktir olup gitti, buda böyle bir anımdır

23 Haziran 2012 Cumartesi

Kain was here

Dün saat 18:30da evden çıkıp babamın yanına gittim,(aramıştı bişeyler istemişti) onları götürürken caddeden geçip babamın yanına gidicem, lan bi trafik yok böyle, trafik demiyeyimde akın akın araba geçiyo, yaya geçicide teeeeee çok geride, geriyede gitmek istemedim, elimde çanta baskın bi kuvvet uyguluyo, dedim ki ben burdan geçecem, neyse geçtim, pederin yanına gittim falan verdim çantaları, geri dönüşte artık ordan geçmem aq deyip, teee aşağıdaki yaya geçidini kullanmaya karar verdim, hemde biraz gezmiş olurum dedim,(yaya geçidi kullanın beyler) neyse vardım, ışıkları bekliyorum, ya geçilmiyecek yerden arabalar geçiyo, polis görse cezayı geçiricek, ulan ne adamlarsınız 'inşallah kaza yaparsınız' dedim, ışık yeşil yandı yola bi çıktım, az 10metre gittim, ne olursa beğenirsiniz, arkamda arabalar kaza yaptı lan :S neyse ulen dedim içimden geçenler oldu he, neyse bu olayı burda sonlandırıp, babamın yanındayken bir arkadaşıma acayip espiriler yapıyorum, 'coolunu kırarım' falan gibi değişik tarzda, neyse işte bunları twittere yazmış, bende eve varınca 'ulen hırsızlarda çoğaldı artık' dedim. Ama yane şakasına yazdım, (öyle bişey için kimseye hakaret yazmam.zaten eski sevgilimdi :)) neyse işte akşam oldu televizyona geçtim, normalde hemen yatmam, saat 3:30du sanırım, len yat aq dedim kendime, yattım uyumuşum hemen, ne olursa beğenirsiniz, saat sabah 5:45'te benim yattığım pencerenin hemen karşımızdaki eve hırsız girdi lan, adama üzüldüm he, fazla bişey çalmamışlar ama isyanı beni bitirdi, ordan komşular falan çıktı işte, bişeyler çalınmışmı oğlum falan gibisinden sorular geliyo,(2adet telefon çalmış) 2abi kalıyodu orda, üzüldüm baya baya, sonra zaten işte aklıma gelen şey, annemde görmüş şerefsizleri, oğlum caddeye doğru falan kaçtı dedi, bende dedim ki abilere söliyelim hemen caddenin ordaki bakkalın kamera görüntülerine falan baksınlar işte, gittiler sanırım görmemiş kamera, sonra işte polisi falan çağırdılar, pencereden parmak izi falan aldılar, umarım bulurlar hırsızları, vicdansız yaratıkları.. Aklıma gelen şeyleri söleyince gerçekleşiyormu anlamadım ki, bi günde 2 olay yaşadım lan ,

Sivri adam(sivriman) adlı hikayemiz gelmiştir, her gün yeni bir konuyla geliyoruz. varan1

Başlıkta belirttiğimiz gibi sivriman yani sivrisinek tarafından ısırılan bir adamın yaşantısını sizlere görüntülü azcukta mizahsal olarak yazacağım hatta yazacağız(bazen hiç nokta koymadan bitirdiğim konular olmuştur,fazla takılmayın bakın dalganıza) Neyse geldik zurnanın zırt dediği yere. Evet normalde insanı ısıran sinek aslında sadece kabarıklık ve bir kızartı belirtmesi görülmektedir, velakin ısırılan gencin dns'ında bozukluk olduğu için bir genetik değişime yani mutasyona uğrayarak, acayip pis bir yaratığa dönüşüyor, pis yahu başka ne olsun demi,(dün izlediğim bir filmde o kadar saçma bir yaratık vardıki, bildiğin yidiğimiz karidesler insan gibi oluyor yahu, çok şaşırdım, tövbe ettim karides yememeye(aslında çok severim)), Marvel Comics editörü olan 'Stan Lee' denen kişi bizim hikayemizi çalıp, örümcek adam yani nağmıdeğer (spider man) karakterini ortaya koyup, kamyonlarca parayı kaldıran bir kişidir, zamanında patenti alıp sataydık iyiydi(köşeyi dönmüştük kısaca). Konudan dışarıya çıkmamak lazımda aslında, imandan çıkartacak putperest pezevenk arkadaşlarım var. OFFF tmm yaa, konuya döndüm. Sivriman haliyle pis bir karakter oldu, git diyorum temizlen paklan falan 'yok abi ben böyle iyiyim' diyor her defasında. Oğlum git temizlik imandan gelir bak günahtır etme eyleme dediğime rağmen vazgeçilmez bir varlık olup kafasına göre yaşayan bir hayvan oluyordu gün geçtikçe. Haliyle günlerde ona geçiriyordu, yani gün geçtikçe saçları dökülüyor, dişleri, kaşları falan dökülmeye başlıyordu,(gittim buna saçları için bioxcin aldım, kullanmaya başladı biraz tohumlaşma gözüktü ama saçların uçları kırılıyordu, ağlıyordu, dişler içinde babamın seneler önce dişlerini yaptırdığı özel diş dr.(doktor yani) bulup, porselen hemide kütahya porseleninden diş seti yaptırdık, dişlerdeki problemler çözülmüştü) gün geçtikçe gözleri pertlekleşmeye başlayıp uçan kaçan herşeyi görür oldu, geceleri uyuyamıyorum abi diyordu, onun için buruna takılan o zımbırtıdan almıştım(kendime yapmadığım bakımı arkadaşıma yapıyordum,(para bok), neyseki uyku problemide çözülmüş olmuştu, ama cinsel aktivasyonuna hiç bir şey kafi değildi, tepeciğe falan götürdüm tık yok, İstanbul aksaraya götürdüm, yok olmadı, Alsancağa götürdüm belki trolar kafi eder diye, yok oda olmadı. Cinsel sorunlarınıda ben kurcalamayım deyip bir köşeye çekildim, eşşek kadar adam, pardon sinek gibi adam desek doğrusal bir gerçek olur. Elimden ne geliyorsa yapmaya çalıştım. To be contunied.( tabi kontrol et). . .

Sanal aşıklar

Sanal aşıklar bildiğiniz üzere sanalda tanışıp, reelde hiç görüşmeselerde oluyor(nasıl yapıyorlarsa adamlar ilişkileri uzun sürüyo, biz reelde görüştüğümüz halde yok gene yok), Çok olan oldu benimde başımdan geçti böyle olaylar, herkezinde geçmiştir, bu çiftler genelde gün yüzü görmeyenlerdir, netin başında saatlerce konuşanlardır,(reelde görse ulan ne çirkin kızmış dicek, ama oysaki sanal sevgilisi, bazen umduğun gibi olmaz herşey,) telefonda dakikalarca konuşanlardır, (üzengi çekiç örsüne yazık aq), ben şahsen böyle telefonla konuşmaları sevmem pek, tamam arada arkadaş senle ben ne konuşcam bu kadar, zaten bi süre sonra 'hadi konu aç, hayır sen aç' falan gibi diyaloglar oluşuyo, (artık sıkılma ve kapatma aşaması yani), sonra en son ki aşamada çok salakça he, en iyisini sami abi yapıyo, aşağıdada görüldüğü gibi , kimseyi iplemeyen sami bey var , örnek alıcaksan bunu al arkadaş,, buda böyle bi konumdur kansi.. :

21 Haziran 2012 Perşembe

Çocuksu davranışlar

Çocukluğun yaşı yoktur efendim, temin bana bi şaka yapılmak istedi ama yemem, (sikişe giderken ben siktim, elini bile sikemezsin sen) dallama, biraz zeka olsa, özel numaradan aramazsınız, biraz zeka olsa beni aramazsınız aq :D,, buda böyle bi anımdır.

Ne güldüm lan

Geçenlerde çok güldüm lan, vala bak, olmamış şeyleri kendi ağzından olduğu gibi anlatansın oğlum, hiçte bi züküm değilsin XD,

20 Haziran 2012 Çarşamba

Şanslılık değil

Evet geçenlerde bizim karşı komşu başka yere taşındığı için kiracılar geldi, ne olursa beğenirsiniz, 2adet kız geldi haci, ben nasıl mutlu oldum, zaten mahallede kız yok, bide manitam yok bayadır, sebepsiz mutlu oldum kısaca, kızda fena he, ne olursa beğenirsiniz, kız 19-20 yaşında aq evliymiş lan, zaten diğeride arkisiymiş, eşiyle kalmaya başladılar :'(

18 Haziran 2012 Pazartesi

Contra için blog

Evet contra, son zamanlarda gerçekten sağlam parça çıkartan bi abimizdir, bu adam yüzünden replay tuşuna tecavüz ettiğim için (hapishaneden yazıyorum)şaka bi yana sağlam sözleri var, Bkz: http://www.youtube.com/watch?v=Wsz3ZXnoF_Q , burdan dinleyin 2010 parçası ama fenasal, 2012 bkz: http://www.youtube.com/watch?v=GH6MB7YH-Bg&feature=related , http://www.youtube.com/watch?v=MSTxMQiIW18&feature=relmfu , rap neymiş az dinleyin beyler, bayanlar. İnanılmaz adlı albümü çıkartıcakmış, bekliyoz ulen

17 Haziran 2012 Pazar

Arkadaşlarıııım

Evet arkadaşlar eski arkadaşlarım yok olmuş durumda, bi arada facede famede olmuştum ama onlar hep ergen olaylar(Babam; Çok arkadaşın olmasın oğul, 1-2 tane olsun sağlam olsun dedi), herkez o yoldan geçiyo ve geçecekte elbet, şuan bakıyorumda facede kendilerini fame sananlar var, evet kızmıyorum yada bunlar nabıyor ulen de demiyorum, bizde geçtik o yollardan, yaşım 19 olabilir(buda size koyabilir gibi bi espiri yapmam), ama genede ufak biriyim tabikide, bunları yazarkenda havalı bir şekilde değil, benden ufaklara yazdım haydi eyvallah, özet: Ergenleri rahat bırakın,,,,,,Babamın bana anlattığı hikaye ve netten bulup sizlere sunmak isterim,,,-- GERÇEK DOST Babanın biri evladının arkadaşlık yaptığı kişilerin gerçek dost olmadığı sürekli oğluna söyler ama oğlu onu dinlemez ve karşı çıkar 'Hayır baba onlar benim en iyi dostlarım der'.Baba peki der o zaman onların gerçek dostun olup olmadığını test edelim der oğlu 'Nasıl?'der. Baba git bizim koyunlardan birini kes ve parçala ve sonra parçalarını bi çuvala koy ve gel der.Oğlu gider babasının dediğini yapar ve getirir.Sonra babası derki şimdi bu çuvali al ve o dostlarına götür ben birisini öldürdüm ve bu çuvala koydum diyerek yardım iste, der oğlu ama baba der baba eğer gerçek dostun olup olmadığını görmek istiyorsan yap der. Oğlu gider dostlarından birisinin kapısını çalar ve ben birisini öldürdüm ve bu çuvala koydum saklamak için bana yardım et der ama dostu hayır git benden uzak dur başımı belaya sokma der ve kovar sonra ikinci bir dostuna gider ama aynı yanıtı alır ve diğerleride aynı tepkiyi verince babasına gelir ve haklıymışsın baba onlar gerçek dostum değilmiş hiçbiri yardım etmek istemedi der.babası sana söylemiştim der ve sonra derki şimdi felanca yere git felanca kişiyi bul ve benim selamımı söyle sonra aynı şeyi ondan iste der oğlu gider adamı bulur babasının selamını söyler ve amca ben birini öldürdüm ve bu çuvalın içine koydum der bana yardımcı olurmusunuz der adam gel bakalım diyerken kendi evinin arka bahçesine götürür ve orda bir çukur kazarak çuvalı çukara gömer sonra bütün bahçeye laleler eker ve arka bahçe tam lale bahçesi olur.Oğlan gelir ve babasına olan biteni anlatır baba o adam bana yardım etti çuvalı arka bahçesine gömdü ve sonra tüm bahçeye laleler ekti der babası tamam şimdi yine git ve aynı adamı bul herkesin içinde olmadık hakareti yap ve birde tokat at demiş oğlu şaşırmış ama baba nasıl olur o bize yardım etti ama der babası sen dediğimi yap der ve oğlu gider adamı bulur ve herkesin içinde hakaret eder ve birde adama tokat atar.Adam gence şöyle bir bakar ve derki oğlum babana selam söyle ben bir tokata lale bahçesini bozacak adam değilim der...özet: fazla dost iyi değildir efendim, az olsun öz olsun

16 Haziran 2012 Cumartesi

Lafım size son ses müzik çalanlar

(küfür içeriklidir, sonra vay efendim küfürlü yazıyon demeyin) Evet mahallemizden geçen kekolara sesleniyorum burdan, geçmeyin lan. Gece saat 4-5 aq evlatları herkez yatıyo bi saygılı olun, son ses arabayla müzik açıyonuz vay efendim, anana bacına küfür ediyoz oğlum. He bide şu camilerde telefonlarını açıp bırakıp, sonrada arkadaşları tarafından aranan adamlara veya veletlere sesleniyorum. Saygı lütfen. Bak küfür yazdırtmayın çok iyi günaha girerim

Karnımdaki çocuk

-Lise2 (liseli zamanlarımızdı, ferre çok izlerdik, iyiki varsın ferre <3) Evet karnımda bir çocuk vardı(hamile değilim), ne zaman okula gitsem, ne zaman erken kalksam karnımda bir ağrı, bir şişlik var yahu, öyle böyle değil, ayıptır söylemesi tutuyorum kendimi, yoksa okul Türkiye haritasından silinecek lan(nükleer bir bomba misali, Hiroşima ya atılan bir bomba misalide olabilir), Meğersem bu ağrı sonralarında okula velimin gelmesiyle ve asgeri hastaneye gitmemle son bulmuştu, Dr. bey bana dediğine göre ve karnıma sadece 2 eliyle pıt pıt diye vurmasıyla birlikte , strestten olan bir şişlik olduğunu söyledi, doctor hakatende doğru bildi lan. buda böyle bir anımdır, özet: doctor haklı çıktı

Yanlışlık

Lan bi ara kafede oturuyorum, karşı masada taş gibi bir hatun geçti kitap okuyor, yarım saat kesiştik hayır öyle bir kesiştik ki konuşacaz nerdeyse. Neyse baba ben telefon numaramı bir kağıda yazdım. elimi cebime attım, kağıdı oraya bıraktım arkama bile bakmadan karizmatikçe gitmeye kalkıştım. Lan eve bi geldim cebimde telefon numaramın yazıldığı kağıt var. kıza gidip 50 lira vermişim amk masaya bırakıp gitmişim anasını sikim ya

7 Haziran 2012 Perşembe

Böyle bir sevgilim olsa gene ayrılırım,

Her hangi bir sex(+18) içerikli bir konu değildir, şüpheniz olmasın lütfen. Böyle bir sevgilim olsa başka birşey istemem vala bak. Gerçi ben istesem o istemez, o istese ben istemem, çıksakta bu ilişki yürümez, aslında yürür, yavaş yürür, sakatlarlar bizi yolda, sevgilimi yolda kaparlarlar, onu yaparlar, bunu yaparlar, şunu yaparlar, off

Ne zaman bir sevgilim olsa,

Ne zaman bir güzel kız görsem hemen twitterden takip ve faceden ekleme gibi bağımlılığım ve ardındanda ' Selamun aleykum' deyip bir konuya girme çabam var ki oda en rezil halimdir. Eskiden böyle değildim. Tamam herşey güzel hoşta. Hiç biride cevap yazmıyor. O nu bu nu geçelim. Örneğin bir güzel kız var onunla çıkmak mı istiyorum uğraşırım elde etmek için herşeyi yaparım aklına ne gelirse, eğer çıkarsakta o zaman kızdan ayrılmak için elimden ne gelirse yapıyorum. Neden böyleyim sorunlarım var biliyorum

6 Haziran 2012 Çarşamba

Maymun gözünü açtı

Lise 3'e giderken pc odasında acayip bir espiri duymamla kendime gelmiştim aslında. Komikti , bana göre. Ama birazda düşündürmüştü. Derse geç kalan 4 öğrencinin hocaya verdiği değişik bir cevaptı aslında. Hoca: Nerden geliyorsunuz gençler??, Öğrencilerden 1'i: 'Topraktan geldik, toprağa gidiyoruz hocam' demesiydi. Sınıfta duyanlar kriz geçirmişti, hoca bile düşünmüştü bir daha bu soruyu sormam diyede ahıt yakıyordu. O günden sonrada böyle sağlam ve cuk oturan bir espiri duymamam benim için kötü bir olaydı.

Bayanlar haklı beyler

Ne kadar makyaja karşıda olsam, makyaja değilde kadınların diğer bakımları ile ilgili bir konu açmak istedim. Örnek vermek gerekirse biz erkekler çabuk hazırlanan ve fazla aksesuar takmadanda yapabiliyoruz(örneğin; saat, bileklik vs), ama kadınlar öyle değil. Kadınların ; yok efendim saçlarına bakmaları, kuaförden çıkmazlar ya heh işte ,dolu eşyaları var mesela farklı çantaları, kıyafetleride çoktur he, topuklu ayakkabıları, bunların hepsi avuç dolusu padadır efendim. Kısacası kadın deyince aklıma ilk gelen şey masraflı oluşudur. Kadın = para, ama bi yandanda evlendiğimizde evi geçindiricek toplıyacak olan bayanlardır, minnettarız.

Şalgam

Merhabalar şalgam severler. İbo sen neyden nefret edersin diyorsanız, 'şalgam abi' derim. Sevmiyorum abi, kokusu olsun tadı olsun kaldıramıyorum. Size gerçekte olan bir anımı yazayım, iyi okuyun. Bizim köyde çok iddia giren bir arkadaşımız var. Herşeye insan olumsuz veyahutta iddiaya girer mi yahu(bkz: hayat bilgisi dizisinde oynayan arif gibi) her konuya atlıyor yahu. Bi akşam ise 1litre şalgamı hiç aralıksız içebilirmisin diye sorduk, içerim dedi. Tamam dedik sen gel şöyle. Herşey hazır, şalgam ve 4-5adet pet bardakta aldıkki aralıksız nefessiz içsinde ölsünde kurtulak diye (şaka şaka). Neyse bu başladı, 1-2-3-4-5- artık 1litreden kaç pet bardak çıktıysa hatırlamıyorum siz tahmin edin, helal olsun bitirdi len çocuk, sonra bu bir kus bi kus, abi yol çizdi çocuk. Kıpkırmızı bi yol, kusa kusa gidiyo mübarek insan. Neyseki midesinide kusmadı lan çok korktum, nerden baksan şöyle ufak bir kerat cetveli hesabı yaparsam bi 3metre uzun ince bir yol çizdi kusarak, zaten nefret ediyordum arkadaşım sayesinde adını duyunca bile midem kalkıyor, buda böyle bir anımdır işte

Komiksel trajedi olayıdır

4 haziran SerdarGökalp show için 1hafta önceden biletlerimizi hazırlamıştık, mâlum kalmaz neyin sıkıntı yaşarız diyerekten aldık koyduk. Sonra işte tamda 4haziranda kuzenim evlendi, kuzeni ekip gösteriye gittim. O kadar çok sevdiğim biriside ondan, gerek komiklik şakalar falan gırla. Neyse ki 4haziran gelmişti, artık sadece gösteriye ve yapılacak tüm espirilere gülecek kıvamındaydık, hazırdık kısacası. Yakın bir arkadaşımla buluşup, izban vasıtasıyla karşıyaka çarşıda bulduk kendimizi. Daha showa 2saat vardı, susamıştık ve en mantıklısı mcdonaldsa girip büyük boy kolaları alıp, karşıyaka açık hava tiyatrosuna emin adımlarla ve güle güle gidiyoruz. İçip bitirdiğimiz colaların bize küçük abdest karşılığı ile bize geri dönüşüm olacağını biliyorduk. Artık gösteriye 10 dakika kalmıştı, herkez toplanmış ve sabırsızca bekliyordu. Ve ne olursa beğenirsiniz, karnıma keskin bir ağrı girmişti, gözüm dönmüştü, diğer bankta oturan abilere ablalara lavabonun yerini soruyordum ve 'burada bulamazsın evladım ancak cafelerde bulursun'.(bir yandanda düşünüyorum, şimdi cafede birşey içmeden yimeden direk abi bakarmısın acaba lavabo nerde diye sorsam, beni garipserdi eziklerdi, o yüzden gitmedim), en iyisi tiyatronun arkasına gidip ağaçların arasına serptirdim, evet işedim. Artık çok rahatlamıştım, yüzümde gülücükler açmıştı. Taaa ki tiyatronun içinde wc'nin olduğunu öğrenene kadar, evet tuvaleti varmış tiyatronun. Bu da böyle bir anımdır